Daha çok küçücüksün
Yeni bir hayat var önünde..........

13 Haziran 2011

yaz yağmuru çağırma beni

Hey gidi heyyy kim demiş yağmur bizi durdurur diye.
Bakma dedim yüzüme, gülümseme,bugün beni dürtme dedim.Hatta yüzüne bakmamak için pencerelerden uzak durdum.Ama bulutların gözyaşlarına dayanamadım.
Pikniğe gitmeye karar vermiştik ve mangalda pişmiş bütün yiyecekler gözümün önünden sırayla soldan sayarak
1-2-3 diye geçiyorlardı.Onlar gözümün önünden geçe dursun biz yola çıktığımızda bulutlar kendini koyvermiş ne kadar gözyaşları varsa akıtmaya niyeli gibi yağıyordu.
Yaz yağmuru olmasından dolayı sanırım bizi hiç etkilemedi hatta gözümüze daha bir güzel göründü.Önce meşhur çamlığımıza gittik ama nafile orası daha bir kuvvetli yağıyordu.Bizimse vazgeçmeye hiç niyetimiz yoktu.Hele mangaldaki etler ye beni ye beni derken nasıl onları kırabilirdikki??
Azmettik,başardık.
Tek odalı, kocamannn bir balkon ve bahçesi olan yeşilin hakim olduğu ama maviye rastlayamadığımız güzel bir bağ evindeydik.Baktık butlar gıdaklıyor,sucuklarsa dilimle beni diye bağırıyor onları fazla üzmek istemedik ve hemen mangalımızı hazırladık.Aman allahım o ne koku o ne tat....
Hımmmm... Şimdi bile lezzetini ağzımda hissediyorum.O biberler,kırmızısı,yeşili,mor patlıcanlar,kırmızı domatesler,beyaz soğanlar sırayla mangala girip çıktılar.Sonrada midelerimize..
Yanlız bir problemimiz var.Nedense yiğit et yemekyen çok kemirmeyi seviyor.Ailecek biz kemirgenler grubuna dahiliz.Dişlemek daha çok hoşumuza gidiyor.Sanırım kalıtsal bir özellik yiğit'ede bizden geçmiş.Ah fotoğraf makinamız olsaydıda ailecek sofra başında bizi kemiriken görebilseydiniz.Dünyanın en şirin görünüşlü ailesi gibiydik.Ağız çevremizi görmek mümkün değildi.O kadar çok acıkmışızki... Şööööyle bir kendimize baktımda afrika'da avının peşinde koşup onu yakaladıktan sonra kemire kemire, sıyıra sıyıra midesine indiren aslan kabilesine benziyoruz.
Yemekten sonra üstüne tavşan kanı bir çay içip ardından bir alışveriş merkezine hem ziyarete hem alışverişe hemde biraz eğlenmeye gittik. Ama ne eğlenme....
Vayyyy be demek siyasilerin bütün gün seçim için arabalarda dolaşmaları böyle bişeymiş.Küçükbeyin ısrarına dayanamayıp onunla birlikte atladım tren vagonunun birine.Başladık mağazada dolaşmaya.Ne kadar güzel bir duyguymuş  ayakların yere basmadan bir alışveriş merkezini dolaşmak.Ben oturduğum yerden hem yiğit'i sıkıca tutuyor hemde etrafa gülümsüyorum tıpkı korumalar gibi.Yiğit'se ayakta halkı selamlıyor tıpkı seçime giden adaylar gibi.Ohahaha vallahi çok eğlendim.Bu arada bir ara trenimizdeki müzik sistemi durdu.Yani durdu demek istiyordum ama duramadı.Yiğit hiç müziksiz gezintiye çıkarmı?? Çıkmazzz...Abi musik ac ac ac diye acı acı feryat edince çocuk dayanamadı son ses koyverdi müziği.Bende bir rahatlıkki değmeyin keyfime.Son ses müzik eşiliğinde balerinler gibi ayaklarım yere değmeden turluyorum sanki koca şehri...Haaa unutmadan selam söylemek istediğim bir iki seçmen arkadaşım var.Kendilerinin ellerinden öper,oğlumun onları selamlakenki gülüşüne asık suratla ve kafalarını çevirerekcevap verdikleri için bu çağdaşlıklarını neye borçlu olduklarını sormak isterim.Teknoloji ilerledikçe sanırım insanlar robotlaşıp,sevgiden,insanlık duygularından uzaklaşıyor.Biraz yahu biraz tebessüm edebilirsiniz.Sonuçta karşınızdaki bir çocuk ve elini sallayarak masumane sevgisini size göstermeye çalışıyor.Bu kadarda öküz taklidi yapılmazki...
Trenle şehri turladıktan sonra girdiğimiz playstation salonunda küçükbey ordan oraya tüm araçları talan etti ama hangisine bineceğine bir türlü karar veremedi.Şahsiyetin kendisini zorla çekip çıkardıktan sonraki kendimizi rahatlamak amacıyla attığımız dükkandan gerilerek çıktı.Yiğit yine işbaşındaydı ve ben ona yakışabileceğini düşündüğüm bir iki parça eşya almaya çalışırken o çoktan babasını peşine takmış scooter üstüne atlamış kaçmaya çalışıyorduki kapının girişindeki alarm çalmaya başladı.Benim yüzümdeki masumane o çocuğun annesi benim ama o daha çocuk derki gülüsememse bir şaheserdi.
Oğlummm bırak onu hadi sana daha güzelini alıcaz deyip kucakladım.
Dışarı çıkncaysa:
Yiğit oğlum neden herşeyi kurcalıyorsun diye fırçaladım.
İçerdeki kuzu anne dışarda vampirella olmuştu.
Yiğit'le cebelleşirken saatin 10 a gelmek üzere olduğunu farkettim.
Yağmurda bile olsa huzurlu bir yaz günü geçirmiş olmanın verdiği mutlulukla evimize döndük.
Yaz yağmurunda piknik yapmanızı tavsiye ederim.
Güzel bir gündü.
Tek sorun yine bugünü belgeleyememdiiiiiiiiiiii...

 Küçükbey 26 aylık

4 yorum:

Tibetin annesi dedi ki...

sana okumiicam demiştim!!! hıh!!!

ayrıca demeden geçemiicem, öküz öküzdür, yapacak bişii yok!

karışık_pizza dedi ki...

Sibel'cim aşkolsun okuyunca belki heveslenirsinde misafirim olursun o zaman birlikte gezeriz.
Öküz üküzdür demişsin haklısın ama illaki kendilerine öküz dedirtmek zorundalarmı bunlarrr...
Bu kadarmı sevgisiz bu insanlar yahu?

hypo dedi ki...

belgelemek gerekiyordu. belgelemek gerekiyordu. belgelemek gerekiyordu.
kemirgenler ailesinin o görüntüsüne bakmak gerekiyordu:(
ama yine de eğlenceli bir post olmuş. güldüm:)

karışık_pizza dedi ki...

sağol hypocumda böyle deme yaaaa
valla zaten geçen haftaki akyaka marmaris resimlerimi bile göremeden kayboldu bide sen böyle deme
çok üzülüyorummmm.
ama çok istiyorsan bir dahaki kemirmemizde mutlaka çekerim hatta zoomlarım bilem sen merak etme
:)