Son bir haftadırda sağolsun babannemizde kalıyoruz.Aile düzeni,ev düzeni diye birşey kalmadı.Ev inşaat alanına döndü.Doğalgazmı döşeniyor ev yenidenmi yapılıyor çözemedim.Gündüzleri hepimiz ayrı telden çalıyoruz.Ben sabah arabaya atladığım gibi eve geliyorum,eşim işyerine,oğlumsa babannede.Sadece akşamları görüşen şeytan üçgeni gibiyiz.
Dün gece bücürüğün o bebek kokusu yerini ter kokusu almaya başlayınca artık yıkanması gerektiğine karar verip banyosunu hazırladım.Haırlanmasına hazırlandı ama gelgelelim bir türlü banyoya yanaşmayıp sürekli suyla oynamak istiyor.En sonundada baklayı ağzından çıkardı küçükbey.
-Dedeeeee çabuk soyun,ben seni yıkıycam.
Küçükbeye bakarmısınız artık karalarını kendi veriyor.Önce dedesini yıkayıp sonra kendisi yıkanacakmış.
Zaten bu sıralarda giydirdiklerime,götürdüğüm yerlere müdahele etmeye başladı.
Sanırım benim ufaklık büyüme yolunda hızlı adımlarla ilerliyor.
Oysaki bir bilse büyüdüğü zaman hep küçük kalmak isteyeceğini...Sırtına binen yüklerle,sorumluluk duygusuyla küçüklüğünü özleyeceğini...
Tıpkı benim gibi,tıpkı biz büyükler gibi...
Küçükbey,32 aylık