Daha çok küçücüksün
Yeni bir hayat var önünde..........

17 Kasım 2013

AÇ KALDIM


Yok böyle bir şey.Yok böyle bir sağlık hizmeti….

Var vallahi var…

İlerliyoruz ya,çok aydın ve demokratik ülkeyiz ya,avrupa,amerika,asya derken tüm dünyaya ayak uydurmaya çalışıyoruz ya,onlar gibi olmaya uğraşıyoruz ya ahanda süper benzemiş, gelişmiş ülkeler seviyesini geçmiş, onlardan onbinlerce basamak yukarıya çıkmışız da en son benim haberim olmuş.

İyikide yatmışız hastanede diyesim geliyor nerdeyse.Yoksa nasıl haberim olurdu sağlık sektörünün sınırsız bir hizmete sahip olduğundan.

Bir taraftan doğrulsak diğer taraftan eğriliyoruz. Neden tamamiyle dik duramıyoruz?Mutlaka bir eksik olmalımı?Hani hizmette sınır yoktu.Var işte.Vallahide kendim şahit oldum.Kulaktan dolma değil yani.

Ağlasam olmaz o yüzden yüksek sesle güldüm sadece.

Gelelim sağlık sektörümüze.Mükemmellll….

Geçen gün sağolsun bir doktorumuzun verdiği ilaçlar sayesinde oğlum nerdeyse elimden uçup gidecekti.Yaşadığım ızdırabı anlatmıycam zaten anlarsınız.Hemen acile götürdük.Takılan serumlardan sonra yatış yapılmasına karar verildi.

E yattık tabi.
(Gerçi önce başka bir hastayla aynı yatağı palaşmamız gerektiği söylendi.Ben itiraz edincede o zaman yatmayın bayan diye sert bir çıkış yapıldı.
Sonra ısrarlarımla sadece bize ait bir yatakta yatmamıza karar verdiler.Saygılarımı sunuyorum onlara.Bu da ayrı bir konu ya neyse.)

Geceyi zaten uykusuz bitap bir şekilde geçirdim.Sabah kahvaltııı, diye bir sesle gözlerimi araladım.Gözlerimi araladım derken uyudum sanmayın sabahladım.Güneş doğarken hafif içim geçmiş.Kahveltı gelmesine geldi ama ne bir tepsi ne bir kaşık ne de bir çatal var.Poşette birkaç zeytin peynir ve ekmek.

-Eeeeee biz bunları neyle yiyelim?

Dedim.

Görevli:

-Onudamı ben bilicem bulun bir yerden çatal kaşık dedi.

-Çayım dedim.

Dalga geçer gibi

-Ben bilmem birşeylerle karıştır dedi.

Hamburger ekmeğinin arasına peyniri koyup yedim çayıysa salladım gitti.

Öğlen yemeğinde zaten ishal yüzünden aç kalan oğlum ilk defa yemek yemek istediğini söyledi.

Oooooo…..

Çorba var, cacık var, tavuk var, makarna var, var da var….

Bandıra bandıra ye beni diyorlar.Çünkü ne kaşık ne çatal bulmak mümkün değil.

Ne oğlum, ne ben, ne de diğer hastalar bir türlü makarnaya cacığa doyamadıkSebebiyse çok açık. Neyle yememiz gerektiğine karar veremedik.Bazıları yanlarında getirdikleri örgü şişlerini düşündü, bazıları dışardan ağaç dalı koparıp getirmeyi önerdi.Ne yaptıysak bir türlü başarı sağlanamadı.Kimi kucağına döktü, kimi çarşaflara .Sonuç hüsran.

Aç kaldıkl aççççç.

Ama kimin umrunda ki.

Gelen yemekler yenmeden götürüldü ve en kötüsü hepsi döküldü.Hani hiçbir şeyi israf etmiycektik,hani çok düzgün çalışan bir sağlık sistemimiz vardı.

Bumudur yani?

Yemekleri köpeğin önüne atar gibi verip hadi bakalım yalayın demek mi?

Anlamadım kiiii.

Ordaki insanlar adı üstünde hasta.Sağlıklı beslenip,gıdalarını almak zorunda değillermi acaba?Benmi yanlış biliyorum onu da anlamadım gitti.

Görevlilere kaşık çatal diye sorduğumda bana şu cevabı verdiler.

Hanımefendi kaşık çatallarımız çalınıyor diye vermiyoruz.

Vayyyyy ne kadar geçerli bir sebep.

Acaba bu sektördekilerin plastik kaşık çatallardandamı haberleri yok.

Sormak lazım.

Eeeee banada ne demek düşer.

Yaşasın sağlık sektörü,yaşasın israf edilen yemekler,yaşasın aç kalan hastalar.

Haaa birde merak ediyorum sağlık personelidemi acaba çatal kaşıklarını evlerinden getiriyorlar.

Çok ilginç ya.

İnanması güç ama doğru.

Bu şekilde ilerlersek yakında gelişmiş ülkelerden dahada gelişmiş olacağımıza artık eminim…

Süper yaaaa….

Küçükbey,4.5 yaşında