Daha çok küçücüksün
Yeni bir hayat var önünde..........

15 Eylül 2011

MUÇU İLE BİPİLİN HİKAYESİ....

Amanını amanın benim gülen yüzün hiç vazgeçemeyeceği iki sözcük varki bir türlü gerçek isimlerini söyletmek mümkün değil.Ne yaptıysam, ne ettiysem,on taklada atsam, bacaklarından tavanada assam,bikletini saklayıp 1 ay binmeme cezasıda versem yada o çok sevdiği çukusunu yemeyi yasaklasamda vazgeçmiyorrrrrrr.
Eskiden dedemin bir keçisi vardı.Bir inattıki sormayın.Şimdi düşünüyorumda ha o keçi ha benim fındık kurdum.İnat ettilermi bişey yaptırmak zor.Hani derlerya en zor iş deveyi hendekten atlatmaktır diye.Cık vallahi.Bizimki ona on basar.
Gelelim şu meşhur sözcüklere.Duyda inanma....---Bir blog arkadaşımada burdan selamlarımı yolluyorum.Adı lazım değil sevgili hypo hadi bakalım açıklamayayımda türkçesini sen bul şu çocuk dilinin:)))----
Muçu ??????? Aaaaa ne kadar ayıp bilemedinizmi?Tabikiiiii -MEYVESUYU-
Bipil????????Aaaaaaa bu dahada kolaydı yinemi bilemediz.? -POLİS-
Yani aradım  taradım,farsça, ibranice, türkçe, italyanca ve tüm dünya dillerinde bu iki kelimeyi bulmak mümkün değil.Hayır alakasız iki kelime.Offf be oğlum bunları nerden nasıl buldun ömür boyu öğrenemiycem galiba.Hadi bakalım yeni kelimelere yelken açalım.
Sırada ne var?
:))))
Bu arada bizimkidehem yeni kelimeler üretip hem  yaramazlık yapmaktan hiç geri kalmıyor maşallah. bi yakalasa o ördekleri pişirip çevire çevire kemirecek ama..
Küçükbey,29 aylık

13 Eylül 2011

TAKİN OL ANNE TAKİN OL

-Oğlum bak elindekini ver yere dökme...
yada
-Kayarken dikkat et düşeceksin aşkım....
yada
-Giyermisin şu pantolonu bak kızıcam ama yine....
ve daha diğerleri.Yani sinirlenmeye başladığım anlar fındık kurdunun verdiği cevaba bakarmısınız çok açık net ve tek bir cümle...
-TAKİN OL ANNE TAKİN OL(sakin ol anne sakin ol)


Küçükbey,29 aylık         

7 Eylül 2011

ORTAYA BİRAZ KARIŞIK

    Ooooo bu leylek kardeşler bana uçarkenmi,yüzerkenmi yoksa koştururkenmi göründü ne?Bayram değil sanki yıllık izne çıkmış gibi oldum.İyide oldu doğrusu.
 18 yıllık çalışma hayatımda ilk defa ailemin yanına bayram öncesi gitme imkanım oldu.Bayramın ilk günü zaten piknik sefamız sayesinde hem ben hem yiğit oldukça eğlendik.Yiğit her zaman göremediği kuzeninide biraz tanıma fırsatını buldu.Gerçi seviştilemi savaştılarmı pek bilemedik ama....Bizim oğlanın ikibuçuk yaş sendromu yüzünden kıskançlık krizleri kudurdu.Almayı çok severiz ama vermeyi asla.Başkalarının oyuncakları bizim için oynanabilecek değerdeyken bizim oyuncaklarımız altın değerinde ve altında yüksek bir çıkışı girdiği için ahanda başkalarına vermek ve oynamak küçükbey tarafından yasaklandı.Piknik sefamızın akşamında ailecek ertesi günü çeşme'ye gitmeye karar vermiştik.Hatta sabah saatimi bile kurmuştum beşte ayakta olabilmek için.Saatin çaldığını duydum ama beş dakika daha yatmaktan ne zarar gelebilirdiki mantığıyla kalktığımda saatin dokuz olduğunu görünce feleğim şaşırdı.Ulen dedim hadi ben kalkamadım aile bireylerinden hiçbiridemi kalkalamadı.Nerden bilirdimki yeğenimin 4 diş birden çıkarıp ateşlendiğini.Neyse çeşme gezimizde gitmeden son buldu.Ama bizde durmak yok illaki tatil yapıcam. Çünkü bu fırsat bir daha ele geçmez.Hayatımda ilk defa bir tatile gidip dönüşte offfff ertesi günü işbaşı yapıcam düşüncesiyle gerilmeden tadını çıkartıcaktım.O anda fethiye katrancı orman kampına gitmeye karar verdik.Bu sene tatilimiz bir otelde geçirdiğimiz için bize tatil, tatil gibi gelmemişti.Tamam herşey rahat konforlu olabilirki bir bayan tatilde başka ne ister.Yediği önünde yemediği arkasında.Ama yinede şööööyyleee deniz kenarında mangalımı yakıp akşam güneşinin batışını izlerken pişenleri kemirmek,sabah saat derdi olmadan istediğim saatte kalkıp denizin çamağaçlarının kokusunu içime çekerek kahvaltı yapmak kadar güzel bişey varmıkiiii???Oğlan zaten deniz kelimesini duyunca deli danalar gibi çıldırmaya başladı.Uzun bir yolculıuktan sonra akşam saatlerinde evimize geldik gelmesine ama fındık kurdumu arabadan indirmek,ikna etmek zor oldu.Çocuk haklı.Babası seni denize götürüyorum diye yola çıktı.Yolculuğumuz evin önünde son buluncada bizimki katır gibi inada bindirip denize gidicez diye tutturdu.Sevgili kocacım -oğlum bak şimdi sen yat uyu sen uyanmadan ben seni deize götürücem kalktığında deniz kenarında olucaksın- deyince zor zahmet lutfedip bizim oğlan ev toprağına ayak bastı.
çok kızdım baba hani denize götürecektin?

 Akşamdan çadırımızı,5-10 bavulumuzu 10-15 tencere tabağımızı alıp arabamıza yerleştirdik.Saat oldu 2.Tam uyumuşkern uykumun arasında telefon sesi beni çıldırttı.Yaptığım konuşmadan sonra zaten sızmışım.Sabah 5 te kalkınca önce 10 dakika kadar  yatağın içinde oturararak telefon konuşmasının rüyamı yoksa gerçekmi olduğunu düşünerek geçirdim.Arayan ailecek görüştüğümüz arkadaşlarımızdı ve bizim kampa gideceğimizi duyunca gecenin bir yarısı hazırlanıp bizimle gelmeye karar vermişlerdi.
 H ep beraber döküldük yollara.Yiğit henüz denizi görmeden yarı yolda uyandı.O kadar heyecanlıydıkı durup durup yatasın yatasın (türkçesi yaşasın yaşasın) diye çığlıklar atıyordu.
 Kampta çok şeker insanlarla dostluk kurduk.Oldukçada eğlendik.Hele bir gece deniz kenarında soframızı kurup mangalımız yaktığımızda işte dedim ben tatildeyim.

Taaakii yiğit babasıyla kadeh tokuşturup( yani meyve sularını yanlış anlaşılmasın lütfennn yiğit içki değil meyve suyu bağımlısı)masanın tepesinden yere düşüp kafasını varana kadar.Oağladı ben ağladım.Ama sonunda ikimizide susturmayı başardılar.Aslında güzel bir ikili oluşturmuştuk.Hönkürüken çıkardığımız ses çok uyumluydu.Buaradada burun deliklerimiz artık musluk konumuna geçmiş peçete yetmez duruma gelmişti.Herşeye rağmen gecenin devamında çok eğlendikYiğit kıvırta kıvırta bitiremedi.Ailecek hem kemirgen hem kıvırtkanız .
Dedim ya gecenin devamı herşeye rağmen güzeldi.Hele çocuklar uyuyupta biz sohbet ederken sevgili kocalarımızın aslında güldüklerinin biz değilde bilgisayardan izlediklleri film  olduğunu ve takmış oldukları kulaklıklar sayesinde aslında bizim dediklerimizi duymalarının imkansız olduğunu farkedince dahada bir eğlendim.Şaka gibiydi valla.....


mende yüzcem baba mende

harika ya

birazda ben çamur banyosu yapayım dedim

hadi baba kum oynayalım

Ah  leylek kardeş koştururkenmi bana uğradın ne?
Ordan kalktık marmasis akyakaya.Akyaka favorimdir her zaman.Balık ekmek,azmak'ta tekne gezisi,mis gibi kokan sümbüller,sakin bir kasaba veeee aynı son.








Eve dönüş yolculuğu.

Uzun süredir bu kadar güzel gezmemiştim.Herşey çok güzeldi.

 Teşekkür ederim sevgili kocacım hiçbir zaman yoruldum demeyip, nereye istersek  bizi götürdüğün için.
 Umarım seneye uzuuunn bir tatil yapabiliriz Ama tatil tadında olsun lütfen...
Küçükbey,25 aylık