Daha çok küçücüksün
Yeni bir hayat var önünde..........

14 Temmuz 2014

BAŞIMA GELENLER

Vay vay vay....Ne kadar uzun zaman geçmiş buralara uğramıyalı.Pıtırcığın okuluydu,evin satılmasıydı,yeni eve geçişti derken uzak kalmışım buralardan. Olaylı bir ev taşıma merasiminden sonra birde evde henüz internetin olmaması beni biraz zorlasada sonunda tekrar döndüm buralara.Tabi şimdiki duruma gelene kadar oldukça uzun bir yol kattettim,engeller aştım.Ne siz sorun ne ben anlatayım dicem ama bende bu çene varken illaki anlatmam gerek.Sorsanızda sormasanızda... Nerden başlasam nasıl anlatsam diyorum. Biz evi sattık satmasına ama alan arkadaşların o kadar aceleleri vardı ki sadece bir odamızı boşaltmamızı,kendi beyaz eşyalarını oraya koyacaklarını söylediler.E bizde odun değiliz herhalde dedik ve kibarlık olsun diye kabul ettik.Biz kibarlık olsun dedik demesinede onlar hiç kibarca gelmediler bize. O sabah zil çaldı.Koştum balkona kimdir nedir gelen diye.Gözlerim açık kaldı,dilim tutuldu,başımda kuşlar ıslık çalmaya başladı.Son hatırladıklarım bunlardı.Gerisini siz düşünün... Kapının önünde kocccamaaann bir evden eve nakliyat.Geri gidin demeye dilim varmadı çünkü hala dilimin çözülmesiyle meşguldüm. Derken efendim onların eşyaları bizim eşyalar oldumu bizim ev büyüüükk bir apart.Herşeyden ikişer yok yok hatta üçer tane... Bir ay boyunca aşağıdaki banyo ve tuvalette dahil olmak üzere salon hariç hiçbir yeri kullanamadık.Artık salonda yemek yiyor,salonda uyuyorduk.Hatta salonda helaya girecek konuma gelmiştik.Haftanın 5 günü başka yerlerde kalıyor 2günü zar zor sığışarak evimizde son günlerimizi huzur içinde geçirmeye çalışıyorduk.(salonun yarısıda dolu olmasına rağmen). Haaa, bu aradada ben zatı muhterem, gündüzleri ev aramakla, geceleri yorgunluktan tünemekle, geçen günlerime geride kalan gençliğime yanmakla maceralı saatler geçirirken birden tamda istediğim gibi bir ev buldum sonunda.Buldum bulmasınada, adamda bir inat yok beş düşemem 3 düşemem derken fiyatta hiç bir esneme yapmayınca birde onun üzüntüsü oturdu içime patlıcan oturtması gibi arkadaş.Hani bir köprüde karşılaşmışta toslaşmış ya iki keçi işte o misal.Ben diyorum olucak adam diyor olmaz.Sonunda senmisin yaman benmiyim dedim veeee... Adamı tam 10 gün boyunca arayıp gerektiğinde işyerine gidip yıldırma politikasına başladım.Dediğimide yaptım ya hella olsun bana. Gerçektende amcacığım sonunda ısrarlarıma dayanamayıp bezgin bir şekilde bir akşamüstü anahtarları teslim etti bize. Geriside haftaya bugün demek zorundayım.Şimdilik hatırlamak istemeyipte hatırladığım anılarım bu kadar... Zaten bu maceramıda pek fazla gören olmaz sanırım.Çünkü uzun süreli ayrılık pekçok kişinin beni unutmasına sebep olmuştur diye düşünüyorum. Tekrar hatırlanmak dileğiyle...