Daha çok küçücüksün
Yeni bir hayat var önünde..........

25 Aralık 2010

ANNE

Dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır .
Karşılıksız sevginin ete k...emiğe bürünmüş halidir !
Ne kadar üzsen de
10 dakka sonra seni affeden zarif bir türdür,
yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan,
kucağına yatıran,
öpüp koklayan tek varlıktır,
meleğin süt verebilenidir.
Yarasın diye
muhallebinin içine ciğer katarak
çocuğuna yediren manyaklık derecesinde yaratıcıdır.
Yemek yemeyen çocuğun dikkatini çekmek için
elindeki tencere ve tavalarla maymunluk yapabilen kişidir.
Kafayı çocuklarıyla bozmuş,
göbek bağı kopsa da yürek bağı asla kopmayan,
sevgi dolu fedakar insan dişisidir.
Bulaşık,ütü, vb yaparken bile
otomatik olarak çene çalan,
kendi kendine konuşan,
anne ne diyon dediğinizde
'sen kendi işine bak,
bi de senle uğraşmayayım şeklinde asortik cevaplar verendir,
"Yemek uzmanı, düzen insanı,
bilgili, kültürlü - her şeyi bilen şahsiyettir.
Yavrularını yol tarafından değil,
kaldırım tarafından yürütendir.
Dizi dizi incidir
lakin gerektiğinde laf sokma dalında da birincidir.
Sevgiliden ayrılma haberi verildiğinde,
"amaaan ben sana daha güzelini bulurum"
diyebilen komik bir karakterdir,
''Oğlum/kızım aradım yoktun.
Ben de mesaj atayım dedim sana.
Gelince ara beni emi aslan evladım.
Kara börülcem benim öptüm annen''
şeklinde mesajlar atabilen tedirgin insandır.
ama...ama
dünyanın en güzel kucağına sahip,
en güzel kokan,harikulade bir varlıktır.
Olmadık yerlerde
"iyi ki doğurmuşum ulen seni!" diyen
ve benim hatırıma
benimle freddy mercury dinleyen bir sabır ağacıdır.
Evlatlarını asla ayırmayan,
aynı zamanda birbirinden koruyan güç abidesidir.
Evde biryere uzandığınız an
orada temizlik yapacağı tutan,
temizlik konusunda kayışı kopardığından
temizlikçi gelecek diye evi temizleyen
balans ayarı kaçmış temizlik kaynağıdır,
Mutfakta yaşayan,
evde herkesi idare eden bi tür canlıdır,
İyiliğin,
merhametin,
acaaip bir şefkatin,
sadakatin,
sevginin güçlerini birleştirdiği sonsuz kişidir !!
Oğlunun damat - kızının gelin olduğunu görünce,
çocuğu mezun olunca,
çocuğu gol atınca,
çocuğu hasta olunca,
çocuğu askere gidince,
asmalı kabağı seyredince,
dolar yükselince
velhasıl buna benzer bissürrü şeye ağlayabilen,
bu yazıyı okurken duygulanıp - gözleri dolabilen,
ağlamaya meyilli bir yapısı olan duygu pınarıdır.


son kiiii üç dört;
uzakta dursa da yakın hissedilen,
canı hep istenen,
asla vazgeçilmeyen,
dizinin dibinde olmak istenen,
evlatların varlığını varlığına armağan edebileceği,
ıslak - kuru ama heeeep duygulu
en önemlisi; sağı solu oynamayan tek kadın.

                                                                          ALINTIDIR

13 Aralık 2010

ÇOCUĞUZ DEDİK YA....ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLIMI OTURALIM YANİ???

Kız çocukları sakin olur derler ya.Sanki beni tarif etmişler.Şöööyle geriye çocukluğuma döndümde ne kadaaarrrr sakin sessiz ve uslu olduğumu hatırladım.Eminim herkez benim gibi bir çocuğu olması için kuyruğa girerdi.Haaa sakın anneme sormayın beni öve öve bitiremez.Hatta anlatırken gülmekle ağlamak arası bir yüz ifadesi takınıyoki görmeyin gitsin.Benden size tavsiye sakın ama sakın anneme küçük selda'yı anlat bakalımmm demeyin.
:))
Amanda aman ne kadar usluymuşum ben hele bi bakın...
Annemin özenerek aldığı kumaşı eski, ayaklı dikiş makinasıyla fare tıkırtılarına benzeyen sesler çıkararak binbir zahnmetle diktiği eteğimi giyerken bendeki sevinci görmeliydiniz.Artıkın bu gece yatarken bile çıkarmam üstümden diye düşündüğüm eteğimle hava atmaya çıkınca dışarı olanlar olduuuu.Erkek müsvettesi arkadaşlarım  zeytin ağaçlarının dallarında maymun misali yaylanırken ben nasıl olurda geride kalırdım.Bu bir faciaaa...Haydi selda göster kendini sende yapabilirsin bunu hooppp evet evet uçuyorum uçuyorum veeee ağacın altta kalan dalına asılı kalıyorum.Olamazzzzzzz...Etek yavaş yavaş daldan aşağı ikiye bölünüp parçalanırken ben uçuşa değil inişe geçiyorum veee havada olmam gerekirken yerdeyim.Yeni eteğimin yırtıldığınamı ağlayayım yoksa ayağımdaki kocaman sıyrığamı yada annemim (ki beni hiç dövmezdi
)pavarottiyi andıran sesiyle bana okuycağı operayamı???Sizce hangisi daha az canımı acıtır???
Yettimi??? YETMEDİİİ...
Annem bana hep derdiki kızım sakın salıncakta ayakta sallanma.Ama kim dinlerrr.Hem o zamanlar şimdiki gibi öyle plastikten arkası önü korumalı salıncaklar yoktuki.Bildiğiniz demirden önü arkası açık salıncaklar boy gösterirdi çocuk bahçelerinde.Baktım etrafıma babam yok ortalarda annemse kardeşimi kaydırmakla meşgul.Fırsat bu fırsat dedim çıktım salıncağın tepesine.Ayaktayım ve elimi uzatsam gökyüzüne değicem.Öyle bir ruh hali içindeyim yani....En son duyduğumsa annemim ey kafanı ey kafanı nidaları.En son hissettiğimse başımda tarifsiz bir acı.Salıncaktan düşmekle kalmamış birde bana doğru gelen salıncağa bakmak için başımı kaldırmıştımki keskin demir kafamın tepesini kaldırıp geçmişti.Ağlasam olmazzz ağlamasam olmazzz.Aslında

6 Aralık 2010

ALIŞVERİŞMİ???ÖNCE DÜŞÜNMEK LAZIM....

Ne???? erkekler alışverişten nefretmi eder????
Bide benim fınduk kurduma bakın.Alışveriş yaparken ne kadar zevk alıyor.Hele birde kendini ilgilendiriyorsa demeyin keyfine.Çocuklar büyüdükçe dertleri artar derdi bir büyüğüm vallahide doğru söylemiş.Küçük beye artık kıyafet giydirmek bile sorun.Mesela geçenlerde aldığız ayakkabının bir tanesini giydirmek için 2-3 hafta kadar uğraştık desek abartmış olmama sanırım.Şahsen kendileri bilinmeyen bir sebepten dolayı bir türlü giymek istemedi.Oysa kendisi beğenip almıştı hemde binbir nazla.......






Neyse ayakkabılarını kendi seçer gibi görünsede çaktırmadan kendi istediklerimizi aldık.Yoksa önüne geçilecek gibi değil .
Alışveriş merkezine girdiğimiz anda uğurböcüğümün ilk dikkatini çeken nedense hep kendi ilgi alanlarının olduğu mağazalar.
Haaaa unutmadan bide mağazaya girdikmi başlıyoruz kıyafetlere saldırmaya elinden uçanla kaçan kurtulur misali hangi birini elinden alacağımı şaşırıyorum.Birde üzerine koyup denemeye kalkmazmı!!!


Bizimkinin alışverişte dikkatine çeken en önemli şey manken abileri ablaları.Onları gördümü başlıyor bülbül gibi şakımaya.Önce çok zevk alıyor ama sonra det diyor düt diyor manken ablaları abileri cevap vermeyince başlıyor yavaştan sinirlenmeye.Sonra ver yansın ediyor bağıra bağıra,basıyor tekmeyi vitrine ama yine tık yok.çekip gidiyor 'eeee sizde kimsiniz' der misali...






Umarım ilerleyen zamanlarda fındık kurdu artık kendisi alışverişini yapabilir.Çünkü ele avuca sığmaz oldu.Alışverişmi??? Hımmmm düşünmek lazım fındık kurduyla hiçte kolay olmuyor....

3 Aralık 2010

YENİ BİR HAYAT DEĞİL YENİ BİR İŞ LAZIMM...

Neden hayat bu kadar zor ve çekilmez diye sormak istesemde kendime aslında cevabını biliyorum.
Zor olan hayat değil severek yapmadığım bir işimin olması beni her bakımdan zora sokuyorda ondan.Nerdeyse günümün yarıdan fazlası işte geçiyor.Şöyle bir düşündümde, 12 saat işte 7 saat uykuda geçen ömrümde sadece 5 saatimi evime kendime eşime ve çocuğuma ayırabiliyorum demek isterdim ama bunuda neredeyse 40 dk kadarı gidiş geliş yolda geçiyor.Yani hayatımda sadece 4 saati severek isteyerek yaşıyorum.İnsanın işi hayata bakış tarzını bile etkiliyor.Geceleri sabah olmasın diye yatmak istememek,