Alohaaaaa...
Evetttt,her yıl olduğu gibi bu senede geleneksel balık gölü şenlikleriyle yaz açılışımızı yapmış bulunmaktayız.
Aynı grup,aynı ortam,ve her yıl olduğu gibi alınan aynı tat.Sanırım yıllar geçsede artık yerine iyice oturmuş hatta üzerine çimento dökülüp sağlamlaştırılmış olan dostluk bağlarımız hiç değişmeyecek.Arada birde olsa,yılda birde olsa hatta hergünde olsa birbirimizi gördüğümüz anda sanki bir saat öncesinde ayrılıp tekrar görüşmüşüz gibi sohbetlerimize devam edebiliyoruz.Bu seferde öyle oldu.
Sabah bizim evdeki horozun erken kalkmasıyla ben anne tavuk ayaklanmak zorunda kaldım.Saat sabahın sekizi ve içimdeki peri yine dürterek içimi kıpır kıpır hoplatıyor.Karşıdan baksanız sanki içime çekirge girmişte zıplamaktan kendini alamamış gibi duruyordum.Hemen grup mesajlarımı çekmeye başladım.Her zamanki gibi organizasyın bana aitti.Dost ailenin tüm bireylerine, görmeleri için mesaj attım.Hani ola ki kalkınca biri görmese bile diğeri görsün diye.Telefonuma arka arkaya mesajlar yağmaya başladı.Dıt dıt sesleri beni heyecanlandırıyordu.Akşam kadar geçecek güzel günün planlarını hayal ederken çayın altındaki suyun kaynamaktan tamamen buharlaştığını farketmem uzun sürmedi.Karşıdan bakılsa eminim salak bir görüntü sergiliyordum.
Dağları ,dereleri,yemyeşil çimenleri aştıkta geldik gölümüze.Erken gelmiş olucaktikki tüm yerler bize aitti.Henüz gelen yoktu.Köşe kapmaca bile oynayabilecek durumdaydık.Hava o kadar güzeldi,doğa o kadar güzeldi ki akşam olmasa diye dua ettim.
Sabah kahvaltısını heyecandan az yapmış olucamki acıktığımı hissedip hemen siparişleri versekmi diye düşünürken diğer gezici tim üyeleride aynı şeyi söyleyince gelsin balıklarrrr dedik...Herkes bir tane yerken ben neden iki tane yedim hala anlamış değilim ama:))) Açım açççç.Zaten hiç doydum dememki.Hele birde böyle havadar,ferah ,iç açıcı yerlerde yemeğe asla hayır diyemem.36 bedenden 38 bedene çıkış nedenimi hep merak etmişimdir zaten.
Sohbet ederken bir taraftanda yaz ayları planını yürürlüğe koymak için düzenlemeler yapmaya başladık.İlk hedefimiz akyakaaaaaaa(pilli bu benden sana canım benim).
Şu hafta olur,yok bu hafta olmaz,yok saat 12 uygun,yok oarıs değil burası derken yaz rotasını belirledik bile.Eminim bu yazda çok eğlenicez.Hele bide yanında dostlar varsa değmeyin keyfimize.
Balık gölündeki zevk veren sohbet,çekirdek çitletme ve çay sefasından sonra(arada tatlıda yedik kek misali ama çaktırmıyorum)pamukkaleye doğru uzanırken uçak maketleriyle gökyüzünde yapılan gösterileri görünce mola vermek zorunda kaldık.Yiğit yine her zmaanki gibi heyecanlanıp uçak yakalama derdine düştü.Oğlum o buraya gelemez dedimsede insin diye tutturdu.Birgün ona ben bir uçak indiricem bir daha hep havada kalsınlar istiycek.Ogün yakındır diyor ve yine cadılaşıyorum.
Moladan sonra ise ördeklerle dans başladı.Bir sürü ördek sürüsünün içine saldık çocukları,rastgele...Ördekler bir tarafa çocuklar bir tarafa.Çaça,rumba ne arasanız var hatta tango bile.
Akşam olmaya başlamıştı ve artık eve dönüş için uçuşa geçmeliydik.Güzel bir gün ,güzel bir hava ve güzel dostlarla güneşin kızıllığına bakarak son durakta ayrıldık.
Bir dahaki buluşmaya kadar hoşça kalın,sağlıkla kalın,sevdiklerinizle kalın.
DİP NOT: İşi bırakmaya ve devecilik yapmaya karar verdim.Yolda rastladığım bir devenin yanında devenin üstünde foto 15 tl ,yanında 10 tl boydansa 5 tl yazıyordu.İya para dimi ama..
Küçükbey,37 aylık