Daha çok küçücüksün
Yeni bir hayat var önünde..........

31 Mayıs 2011

yok artık

Gecenin bir vakti herkesler sıcak ve yumuşak yatağında güzel rüyalar eşliğinde horlarken aniden küçükbeyin:
-Anne çüüütt, anne çüüüttt
Diye avazı çıktığı kadar bağırması sayesinde nasıl fırladığımı bilemeden kendimi mutfakta buldum.
Hemencecik hazırladığım süt biberonumuda yanıma alıp tatlı uykuma dönmek üzere yatağıma kadar sürünerekte olsa varabildim.Yuh....
Benim küçükbey ortalarda yok.Gözlerimi oğuşturdum,kolumu çimdikledim,dişlerimi gıcırdattım,kafamı kaşıdım.Anca kendime gelebildim.Yiğit diye seslendim ama beni dikkate alıp cevap verme zahnetinde bile bulunmadı.Salona doğru koşar adımlarla gidiyordumkiiii...
Bizimki bisikletine binmiş yarı uyur yarı uyanık gözlerle koridorda sanki izmir kordon'da geziyormuş misali turlamakla meşgul.Güleyimmi sinirleneyimmi bilemedim.Ne zaman kalkıpta gittin salonada bindin bisiklete anlamadım ki.
Fazla uykusu açılmasın diye hemen konuya girdim.
-Oğlum hadi bisikletine yerine koy gel
Dememle yiğit'in bisikletini garaja yerleştirip ruh gibi yatağa yatması bir oldu.Biberonu aldı ağzına cuk cuk ta cuk cuk.Hop o anda kaydı gitti gözler.Gündüz ayrı vukuat,gece ayrı vukuat.Bu vukuatların sonu yokmuuuu??
O an anladımki oğlum bir
                                              UYURGEZER,YADA UYUMADANGEZER
                             

30 Mayıs 2011

Atın Kuyruğu

Pişt dur dürtme beni diye uyandım.Sabah sabah güneş yine geçen haftaki gibi bana göz kırpıyordu ve sürekli hadi gidelim diye dürtüklüyordu.Kalkar kalkmaz koridorda bitlenmiş çocuklar gibi bir taraftan saçımı kaşıyıp bir taraftan da sesli düşünerek volta atıyordum.
Yok yağar,yok yok canım baksana güneş güzel gülümsüyor yağmaz.Yok yaaa kesin yağar hep sabahları güneş gülümserken öğleden sonra onu üzen birkaç densiz yüzünden ağlamaya başlıyor,bu seferde öyle olacak ve kesin yağacakkk.
Yağarmı yağmazmı derken öğleni ettik.Ben işlerimi çoktan bitirmiş küçükbeyle büyükbeyi öğlen uykusuna bile yatırmıştım.
Buaradada sevgili beyazlar size 2 aylığına veda etmiş bulunmaktayım.Fırsattan istifade saçlarımda renklendi.İyide oldu.Artıkın daha genç gösteriyorum:)))) Boyalar sağolsun.
Evdeki kocabebekler uyanır uyanmaz çıktım balkona ıslattım parmağımı bekledim kuruyacakmı diye.Süperrr ya saniye geçmeden kurudu tükürüğüm.Hopalaya ziplaya daldım içeriye,aldım telefonu elime bütün kızlar toplanalım dedim piknikte.
Haftalık pazar alışverişimizi yaptıktan sonra uçarak gittik piknik yerimize.Akşam yemeğini temiz havada yemek kadar güzel birşey olabilirmiki birde dostlar varsa yanında.Gerçi içimiz biraz buruktu gruptan bir kişi eksikti ama haftaya onunda bizimle olacağını düşünerek teselli bulduk.
Yaktık mangalımızı,yine daldık sofraya,Danalar gibi yedikten sonraki bu arada nolur yağma nolur yağma diye dua ediyoruz,çünkü bulut yine gözyaşlarını tutamamış inceden inceden ağlamaya başlamıştı.Yağmur damlalarının altında yemek yemek o kadar tatlı geldiki bize hele birde yediğimiz mangalda misss gibi pişmiş olunca hiç ayrılasımız gelmedi sofra başından.
Ama son anda havanın azizliğine uğradık ve biz yemeğimiz bitiri bitirmez bastırdı yağmur.Arabalara koşarak giderken bile çok zevk almıştık.Hatta çocuklar bile çok sevmişti bulutun gözyaşlarını...
Saat daha erken olunca hadi dedik alışveriş merkezlerinden birine gidelim.Gitmemizle güne damga vurmamız bir oldu sanırım.Nerden bilebilirdikki günün kayda değer olayını burada yaşıyacağımızı???
Yiğit 'le kayra önce alışveriş merkezinin içindeki oyuncakların olduğu alana daldılar,sonrasındada yayıldılar salıncağın kayakların,attan yapılmuş tahta oyuncakların arasına.Önce sakin sakin eğlenirlerken,birara gözüm yiğit'e takıldı.Ama ne takılmak.Gözümün takılmasının ardından sadece bir-iki dakika izleyebildim onları çünkü akan gözyaşlarıma engel olamadım.
Kayra tahta ata binmiş,yiğit'se onu salllamakla meşguldü.Nasıl olduysa yiğit gariban ata fazla yüklenmiş olucakki atın kuyruğu elinde kaldıBen ise bunu anlamakta fazla gecikmedim.Tam gülecekken ikinci bir hamleyle tümden yıkıldım.Hatta utanmasam yerlerde yatıp debelenecektim.Yiğit  onu ne olduğuna anlam verememiş olucakki önce baktı sonrada önemsizmiş gibi arkasına fırlatıp attı.O atışı görmek lazımdı.Dua edelimki yan taraftaki cafede oturan bayanın tabağına falan gelmedi.Yoksa gerçekler gün gibi su yüzüne çıkacaktı.
Hemen  etrafıma baktım gözlerimden akan sel suları yüzünden pek fazla göremesemde kimsenin bunu farketmediğini anladım derken neşe'yle gözgöze geldik.Olayı oda görmüş ve gülmeye hazırlanıyordu.Çok şükürki bizden biri görmüştü.
Diye düşünürkennnn kocacığımın bana doğru yöneldiğini ve pişt selo yiğit'in yaptığını gördünmü atın kuyruğunu kopardı sonradafırlatıp attı deyinceee eyvah dedim birine daha yakalanmışız.Ama farketmez  :)  oda bizden.
Baktım oda bizden buda bizden derken birilerine yakalanacağız.Çocukları kaptığımız gibi tüydük ordan.
Biran düşündüm yiğit'le gittiğimiz heryerde bir vukuatımızın olmasımı lazım diye.Yakında bizi karalisteye alıcaklar ve tüm dünyada kırmızı bültenle aranmaya başlıycaz o zamanda kaçacak delik bulamıycaz.
Napalım böyle bir durumda hatice'lerin çatı katına saklanırız bizde dimi yani    :)  Yok yok vazgeçtim yiğit ordada rahat durmaz biz eniyisi kutuplara gidelim.Nasıl olsa heryer dümdüz kırılacak birşey yok.İster buz pateni yapsın ister zıplasın isterse kutup ayılarının kuyruklarını koparıp atsın.
Aslında bütün günü fotoğraflarla anlatmak isterdim ammma şanssızlık ki makinamı evde unutmuşummm.
                                              Herkese vukuatsız mutlu günler diliyorum


Not:Neşe'cim çok şanslısın vallahi bu sefer seni fotoğraflarla görüntüleyemedim ama inan bana halıları silkeleyip temizlediğini kimselere söylemiycem,aramızda sır.Bir ben birde tüm dünya.Sendeki şu iş aşkı yokmu öldürecek beni.Tatillerde bile çalışıyorsun.Bu arada telefonlar susmak bilmiyor herkes seni gündeliğe çağırıyor.Geçen hafta yanlışlıkla çamaşır yıkarkenki resmini yayınlamıştım.Çamaşır yıkama stilini çok beğenmişlerde...Sana bir sekreter tutmamız lazım talepleri sıraya koysun diye...

28 Mayıs 2011

yara bandı

Ayağım yüzünden dayanılmaz bir acı çekmeye başlayıp
buna rağmen işyerimden izin alamamam sebebiyle
bu acıya katlanmak istemeyen ben:
Küçükbey görmeden nasır bandımı yapıştırıp biraz rahatlamayı amaç edinerek sabah kalkar kalmaz uygulamaya koyuldum.
Düşündüğüm gibide oldu.
Planımda şu vardı.
Akşama kadar band durucak akşamda eve gelir gelmez çıkartıcaktım.
Günü sorunsuz geçirdim.
Takiiii akşam olupta evin kapısından girene kadar.
Yiğit görür görmez büyük bir hayranlık ve iştahla (anne uf oldu anne uf oldu mende uf oldum) diye tutturdu.
Zaten günün yorgunluğu,stresi,ve açlığı üstüme çökmüş olan ben sırf beynimdeki keçilerin çitlerinden dışarı çıkmalarına izin vermemek için  yarabandı aramaya koyuldum.
Sonunda sevgili kocacım buldu geldi bir yara bandıda bizimki alp dağlarından  gelen sütlü milkayı yemiş kadar sevindirik oldu.
Hatta inekleri bizim evde besleyip sütünü sağıp yiğite hergün bir varil dolusu içirsek bu kadar sevinmezdi sanırım oysa süte bayılırrrrrr....
Eh be oğlum eh be ben sana daha ne diyeyim.
O pofuduk ayaklarını ısırasım geliyor ama...



                                                                      Ya sabırr ya sabırrr...

26 Mayıs 2011

üçüğüm,üyüdüm

Birgün önce baba oğul arasında geçen dialog:
-Oğlum hadi bakalım oyuncaklarını topla.

-Iııııh ıııh baba men üçüğüm,men üçüğüm  (ben küçüğüm)

Birgün sonra anne oğul arasında geçen dialog:
-Oğlum baban denize gitsin suda yüzsün,sen yüzme çünkü sen küçüksün

-Iıhhh ıhhh anne ben üyüdüm ben üyüdüm (ben büyüdüm)

Ahh küçükbey ahhh işine gelince nasılda değişiveriyorsun,bukalemun gibisin.Tek farkınız o renk değiştiriyor sense şekil:)

24 Mayıs 2011

eğlenceli bir günden renkli kareler

                                              Biz eğlenirken bizim kız çamaşır yıkamayı tercih etti



                                                Şiiiişşt ses etmeyin bizimkiler ördek avında


                        Sanırım yiğit motoruyla tatile çıkmayı düşünüyordu.Ama yolda trafik çevirdiği için geri dönmek              zorunda kaldı.


Arkadaşı gibi kaçıp kurtulup yiğit'in peşinden tatile gitmek isterkene annesine yakalanan kayra'nın ilginç görüntüsü:)

23 Mayıs 2011

sıcak,mavi,yeşil-geç geldin ama hoşgeldin yaz

DÜN

Dünmü?Ben bir neşeli pamukprensesim.
Amanın inanmıyorummm.Yaz mı geldi yoksam??Yokk canımm dedim kendi kendime yataktan kalkarken.
Hoplaya zıplaya koştum pencereye.Güneşin bana göz attığını gördüm hemen karşılık olarak kırpıştırdım bende kirpiklerimi.Sanırım oda özlemiş biziki gülümsedi.
Başladım evin içinde deli danalar gibi koşuşuturmaya.Ay havuzamı gitsek,pikniğemi,yok yok pamukkale' ye yada karahayıt'a.Amannn boşverr biz en iyisi fethiye'ye veya didim' e gidelim.Yoksa hepsini birmi yapsak?Ay şapşallaştım birden güneş çarpması dedikleri demekki böyle oluyormuş.Oysa önceden haberleşmiştik hava güzel olursa balıkgölüne gidip orda biraz çimenlerde,yeşilliklerde otlanırız diye:)
Kahvaltı sonrası toparlandık.Koyulduk yola.Hemide kiminle.Gençkene takıldığım psikolojik sosyolojik sempatik grubumla.Yanlız gruba fazkladan iki küçük bey daha katılınca tabi biraz kalabalıklaştık.Arabada hem hoplayıp zıplıyor hemde denizli'nin yolları taştan sen çıkardın güneş beni baştan diye şarkımızı çığırarark yol alıyoruz.Aman ne zevk ne zevk anlatması bile mümkün değil yaşamak lazım.Zaten ben oldum olası arabayla yolculuğu severim ama içinde bangır bangır bağırarak şarkı söyleyenler varsa....
Geldik balıkgölümüzeeeee,kiremitte balıkları yedik yedik şiştik,eğlendik,baklıkları sevdik,küçük beylerin ıslanan üstlerini birkaç kere değiştirdik,biraz spor ve göbek eritme hareketleri yaptık,bol bol wc ziyaretinde bulunduk.Hatta spor yaparken o kadar yüksek sesle saymışızki bir-ki bir-ki diyeee çevrede oturanlar bunlarda kim deyince kocalar kenara saklanıp kendi aralarında (kim olucak canım bizim deliler) diye iç geçirmişler.Sanki kendileri çok akıllıda. :)






 Göbekleri eritip kıvama geldikten sonra köyden indik şehre.Hadi dedik karahayıtta biraz dolaşalım.Dolaşalımda bu mümkünmü iki kafadar bizimleyken.İlk gördükleri suya daldılar.önce donlar çıktı arkasındanda üstte ne var ne yok soyunuldu.Suda sıcak.Dalgıç misali suya dalındı,çamurlara bulandı...




Onlar çamur banyosu yapıp güzelliklerine güzellik katarken bizde birazcık dolaşalım dedik ve henüz bitmemiş olan şekliyle bile karahayıt'ta kendimi tatil kasabasında hissetim.Tek eksik denizzzzz...




Uzun süren bir gezinti ve alışveriş sonrasında kağıthelvalarımızın arasında sıkıştırdığımız dondurmalarımızla biraz dinlenme ihtiyacı duyduk.Biz dinlenelim dedik ama prenslerin hiçte niyeti yoktu.eee napsınlar bütün gün eğlendiler bir sürü para harcadılar şimdi bunu ödemek için çalışmaları gerekiyordu.Önce sular idaresinde halledilmesi gereken arızalarla başladı yiğit
 Yiğit çalışırken kayra dururmu oda koyuldu hemen işe
Önce çerçöp ne varsa topladı,sonra geçti dozerin direksiyonuna topladıklarını savurdu savurdu kaldırıp topladı kenara
                Yiğit işini bitirmişti bile ama arkadaşına kıyamadı galiba oda gitti yardıma

Her ne kadar ikisininde ayakları yetişmesede vallahi gördüğüm en güzel dozer operatörleriydi.Hele kepçe konusunda ikisinede laf söyletmem söyleyenide döverim valla.
O kadar çok çalıştılarki artık dinlenme zamanı deyip attılar kendilerini serin sulara diycem ama yok öyle olmadı.Gerçekten attılar kendilerini ama yeşil çimlere....


      
           O kadar çok yorulmuşlarki biraz dinlendikten sonra hep birlikte tekrar koyulduk yola

  Güneş yavaş yavaş gülümsemesini değiştirmeye başlamış hüzünlü bir hal alırken yerini aydedeye bırakmıştı.
Kaybolan güneşle birlikte bende pamukprenseslikten çıkıp balkabağına dönüşmeye başladım.Ama bir günlük beylik beyliktir derler arkadaşlarıma içten teşekkürlerimi gönderiyorum ve onları çoık seviyorum sayelerinde güzel bir hafta sonu geçirdim.Umarım ilerleyen günlerdede böyle güzel günlere şahit oluruz.

BUGÜN

Bugünmü? Ben bir garip külkedisiyim.



Notun dibi(dipnot)
Nelşe hanım favori resminizi unutmadım.Öpüyorum sizi


20 Mayıs 2011

senmi yaman? benmi yaman?

İşlerim bitmiş,rahat bir şekilde oğlumla oynamayı planlıyorum.Zaten 1 sate kadar uyuyacağı için elimi çabuk tutmalıyım.
Gayet huzurluyum,günün yorgunluğunu prensimle oynayarak gidereceğimi düşünüyorum.Sinirlerim alınmış gibi.Sakin ve rahatım...
Odaya giriyorum amanın oda ne? hava serinmi serin ve prens kısa kolluları geçirmiş üstüne...
-Güzel oğlummm hadi çıkartalım üstündekini...
-Diycem ,diycemmm

-Oğluşum bak hava serin hadi annem üstüne uzun kollu bişeyler giydireyim.
-Diycemmmm,diycemmmm

-Aşkımmm hasta olursan bak doktor amcaya gitmek zorunda kalırız.
 -Atiş aldıııı,diycem diycem...

-Güzel oğlumm,bitanecik oğlummm havalar ısınsın söz sana ilk bunu giydiricem
-Çıkarmaaaa,diycemmm

Yavaş yavaş su ısınmaya başladı,yine saçlarım tel tel oluyor,avuçlarım yanıyor,kaşınıyor,dişlerimi sıkıyorum ama acıyor,son bir hamleyle tekarlıyorum.

-Aşkımcım etme eyleme,gel bak bunlar daha güzellll
-Hayıırrrr,atiş aldı,diycemmm

Bir hışımla dalıyorum prensin üstüne

-Yiğittttttttt çıkar oğlum şunlarııı,giy bakimm bunlarııı
Şiddetli bir mücadele sonrasında yorgun ama mutlu savaşçı olarak galibiyetle çıkıyorum bu savaştan
Eeeeee şimdi söyleyin bakalım yiğit'mi yaman benmi yamanım????

18 Mayıs 2011

her yaşın ayrı bir sendromu var

Nedir bu?
Anlam veremediğim bir huysuzluk,sürekli sinirlenme ve dişlerini sıkma krizleri.
Sanırım her yaşın bir sendromu var,Buda iki yaş sendromu.Bu yaşta sendrommu olur demeyin.Vallahide var.Hem öyle böyleside değil yani.
Son zamanlarda beyimizin nazından yanına varılmaz oldu.Bir nazlanmalar,bir süzüm süzüm süzülmeler,sinirlenince çemkirmeler,elinde olanları nereye denk gelirse fırlatmalar.
Bende bu sefer psikolojik olarak kendimi kötü hissetmeye başladım.Aynanın karşısına geçip kendimi sorguluyorum bazen.Acaba nerde yanlış yapıyorum diye.Ayna bana bakıyor ben aynaya...Sonuç?Değişen birşey yok küçükbey hala çemkirmekle meşgul.
En basitinden sabah yola çıkmış gidiyoruz.Neymiş efendim beyimiz süzere(dozer) binicekmiş.Ona binilmez oğlummm sen kepçe operatörümüsün dedim ama beni dinleyen kim?Bu seferde tuttturdu çörçüye çöpçükamyonu) binicem diye.Beyimiz bizim arabayı beğenmiyor nerde yüksek,kocamannn araçlar var onlara takılıyor.Babasına söyledim oğluma en kısa sürede bir tank alıcak.Hem bizde rahat ederiz yollar yeterince bozuk zaten.
Hadi en sonunda oğlanı razı ettik.Tam oh be diyecektim ki bu seferde sabah sabah çiğneme krizi tuttu bizimkini.Çıkız (sakız) istiyorum diye başladı sızlanmaya.Maşallah bir kutu sakızı yavaş yavaş eritmeyi başarıyor.Bu aradada ağzının aldığı şekli tahmin bile edemezsiniz.
Zaten tatlı uykumdan feragat edip işe gitmenin stresi üstümdeyken birde savaşa girip malup olmak insana çok koyuyor be..
Bağırırken ,zıplarken beni ısırırken,çemkiriken en sonunda sadece sukunet olsun diyerek başka meşgaleler bulup oğlanın dikkatini oralara çekmeye çalışıyorum.Buarada
ahanda böyle oluyorum.
Ne demişler  her yaş sendromunun ayrı bir güzelliğ var.Güzel olmasına güzelde böyle giderse ne saçımda saç ne kaşımda kaş kalmayacak sanırsam.
Bu sendromun hemencecik geçmesini  ve üç yaşına kadar yeni bir sendromla karşı karşıya kalmamayı diliyorum

17 Mayıs 2011

gel artık gözünü sevdiğimin mevsimi

                                                  İçim kıpır kıpır oldu yine.
                                         Güneş gökyüzünde pırıl pırıl parlıyor.
                                        Hissediyorum herşey çok güzel olacakkk.
                                             Duyuyormusunuz???Tık tık tık
                                                     Yaz kapıyı çalıyor
                                         Çalıyorda ben kapıyı açmıyorum yoksa
                                 Kapı açılıyorda o mu içeri girmek istemiyor anlamıyorum.
                                            Gelde artık gözümüz gönlümüz açılsın
                                            Gelde mangalımızın külü havalara saçılsın,
                                            Gelde derin mavi sularda kulaç atalım,
                                      Gelde oğlumla ıslak kumlarda kaleler yapalım,
                         Gelde oğlumu cıbıl cıbıl şortlarla dolaştırayım,o tombiş bacaklarını ısırayım
                                                             Gelde gel....
                                                 Gelmeyeceksen haber ver
                                Hiç olmazsa eski fotoğraflarla kendimi avutayım







                                                    Biliyorum geleceksin ama çok geç kaldın
                                                           Hadi elini biraz çabuk tut
                                                   Yoksa yine bunalıma giricem bak ha!!!

14 Mayıs 2011

seçmece bunlar




                                               heyyy taşlarda bu sefer neden bu kadar karışık
                                                         gelmiş tamda okey dönerim derken




                                                                   acaba hangisini atsam?       
                 
                                dostum bu ayakkabılar yine ayağımı sıkıyor. ne yapmalıyım sence?
                                                           bir fikrin farmı????

                       
                                             
    offf her seferinde tatile gidiyoruz deyip beni kandırıyorlar bende hazırlandım kendim gidicem işte!!!!!!



                      hep taşık tatal kullanılmazki canımmm bide böyle deneyin çok lezzetli oluyorr

                                             annem görmediği sürece tabiii!!!